Neidhart Muller

 

Neidhart Müller (Japonca: ナイトハルト・ミュラー), Uzay Yılı 792'de, Geç Goldenbaum Hanedanlığı döneminde, Fezzan'daki İmparatorluk büyükelçiliğinde teğmen rütbesiyle yerleşik askeri ataşe olarak görev yapan Müller o zamanlar bir komutan olan Reinhard von Lohengramm'a istihbarat sağlar Birlik bölgesine giden İmparatorluk soylusunu yakalaması konusunda yardımcı olur. (Gaiden: RET: 'Bölüm IV')

Sonrasında Neidhart Müller, Reinhard von Lohengramm'a hizmet eden bir İmparatorluk amiralidir. Uzay yılı 798'de 27 yaşındadır ve Reinhard ve Kircheis dışında, kurmayların en genç üyesidir. Başlangıçta Kempff veya Bittenfeld'den daha düşük bir konumdadır. Kempff'in komutası altında Sekizinci Iserlohn Savaşı'nda görev almak üzere atanır. Yenilginin ardından geri çekilen filosunun komutanıdır ve kendisi de ağır biçimde yaralanır. Kempff'in ölüm haberini Fusseneger'den öğrenir. Bu nedenle Yang Wen-li'den intikam alacağına yemini eder. Buna rağmen seride Reinhard'ın elçisi olarak Yang Wen-li ile savaş dışındaki en fazla etkileşimde bulunan kişidir.  

 

Vermilion Savaşı sırasında Müller'in İttifak'ın Filosu Amiral Yang Wen-li ile karşılaşan Reinhard'ı yok olmaktan kurtarmak için kendi hayatını siper eder. Yang'ın kuşatması sırasında kafa karıştırıcı bir tahliye ve transferler süreci gerçekleştirir. Iserlohn'daki hayatta kalışıyla birleştiğinde, bir tür yenilmezlik ve şans ünü kazanır. Bu durum "Demir Duvar" Müller adıyla anılmasına yol açar. Başarısı Kaiser tarafından onurlandırıldı. Brünhild'in tüm gelişmiş prototip teknolojisi ile donatılmış olan Yeni Galaktik İmparatorluk'ta üretilen ilk gemi olan Perceval ile ödüllendirilir. 

 

 

Müller, Uruvasi'deki isyan sırasında Yüksek Amiral Lutz ile birlikte, Reinhard'ı kurtarmak üzere harekete geçer. Lutz bu süreçte diğerlerinin kaçmasına sağlamak için kendini feda ederken O'nun çabası da bir kez daha ön plana çıkmasını sağlar. Filo Amiralliği terfisi teklif edilse de Lutz'un asıl gerçek kahraman olduğunu düşündüğü için reddeder. birçok kişi tarafından Wolfgang Mittermeyer ve Oskar von Reuenthal'ın izinden giden, İmparatorluk'un bir sonraki "parlayan yıldızı" olarak kabul edilir.