Hatırlatma: Seri hakkında ayrıntı içerir. İzlemeyi düşünenlerin okuması önerilmez.

 

Serinin nazik, sevecen ve duyarlı karakteri ve yokluğu aranılan yegane yüzlerden biri Siegfried Kricheis. İmparatorlukta sıradan bir ailenin tek çocuğu olarak doğan Siegfried Kricheis için yan taraftaki boş eve taşınan soylu ama fakir Musell ailesinin küçük oğlu Reinhard'la karşılaşıp tanıştığı gün aslında hayatını seçimini de yaptığı gündür. Reinhard'ın hevesli ve rahat tavırlarına karşın ürkek ve çekingen davranır. Derken abla Annerose Von Müsel kareye eklendiğinde ilk kalp çarpıntısını hisseder. Bundan sonra iki kardeş Kricheis'ın hayatının merkezinde olur. Annerose'un saraya satılışı en az kardeşi kadar O'nun da kalbinde derin bir yara açar. Bu yüzden Reinhard'ın O'nu kurtarma yeminine sonuna dek destek verir. Sarayın izin verdiği ölçüde Annerose'u ziyaret ettiklerinde genç kadını görebildiği için içten içe büyük bir mutluluk duyar. Reinhard, Kricheis'ın ablasına karşı beslediği hisleri asla farkında olmaz. Ablasının duygularını ise ancak Kricheis'ı kaybettiği zaman yaptıkları ekran görüşmesinde anlar.

 

 

Kastrop Kuşatması ile kariyer basamaklarını sadece Lohengramm arkasında olduğu ve kendisini kolladığı için tırmanmaz. Zeki ve naziktir. Ayrıntılara dikkat eder. İnsan hayatına saygı duyar. Bu ilkeler O'nu girdiği savaşlarda zafere taşır. Siegfried astı olarak  her zaman Reinhard'ın bir adım gerisinde ama en yakın ve sadık dostu olarak her zaman yanındadır. İçten içe sevdiği kadına verdiği sözü asla unutmaz ve O'nu koruyup kollar. Özellikle Yang Wenli ve diğer mevzularda hırs ve öfke doğrultusunda sergilediği fevri davranışlarda, O'nun ruh dünyasını ve gelgitlerini bilen yegane kişi olarak, sağ duyulu davranması konusunda yapabildiği ölçüde ama yerini ve sınırlarını aşmadan telkinlerde bulunur. Özgür Gezegenler Birliği adına Yang Wenli ile İserlohn'da gerçekleştirilen esir değişiminde İmparatorluğu temsilen yer alır. Kendi adına bu görüşmeyi değerli bulduğunu açıkça ifade eder.

Westerland olayı dostluklarının üzerine bir kara bulut gibi çöktüğünde Kricheis söylenenlerin doğru olmamasını, arkadaşının iki milyon insanın ölümüne seyici kalmadığını umar. Ancak gerçekle yüzleşmesi uzun sürmez. İlk kez ciddi anlamda Reinhard'la tartışır ve hayatını adadığı arkadaşı, konumunu ve statüsünü hatırlatarak aralarına derin bir uçurum ören kırıcı sözler sarf eder. Kricheis bu sözlerin aslında söylenmek istenmeyen her zamanki bildik ani çıkışlardan biri olduğunu varsayarak sağduyusunu korur ve bir gün Reinhard'ın kendisini anlayacağını düşünür. Ancak kader günü kendisi için çok yakındır. Ansbach tarafından Reinhard'a karşı yapılan silahlı suikast girşimini engellerken ağır biçimde yaralanır ve henüz 20 yaşında iken  hayatını kaybeder. 

Reinhard Von Lohengramm: 

Doğum Yılı: 4 Mart 776 (Uzay Yılı) / Ölüm Yılı: 25 Temmuz 801 (Uzay Yılı) / Boy: 1.83
Aile Soyadı: Müsel

Kardeş: Annerose Von Müsel / Grunewald
Eş: Hildagarde Von Mariendorf
Çocuk: Alexander Siegfried Von Lohengramm

Ünvanları:
1. Asalet Ünvanları: Kont, Marki, Dük, Şansölye, Kaiser
2.Askeri Ünvanlar: Tüm Alt Askeri Ünvanlar, Donanma Amirali, Yüksek Amiral, Mareşal, İmparatorluk Uzay Filoları Komutanı.
Takma Adı: Sarı Saçlı Veled / Kanal D: Sarı Çiyan

Seslendiren:
Japonca: Horikawa Ryō (Logh Oav & Logh Gaiden & Movies)
Japonca: Mamoru Miyano (Logh: Die Neue These)

Japonca: Hikaru Midorikawa (Logh Golden Wings - Film)
Türkçe Ses: Ertuğrul Postoğlu (Kanal D: Galaksi Kahramanları / 1994)

Reinhard & Siegfried (Oav)

 

Reinhard Von Musel, soyu Reichsritter'e dayanan ancak belirgin bir gücü olmayan, alt seviye aristokrat bir aileye mensuptur. Henüz çok küçükken annesi Caribelle trafik kazasında o ve ablasını korurken can verdiğinde, babası Sebastian Von Musel teselliyi içki şişelerinde aramakta bulur. Mali açıdan dibe sürüklenmeleri doğaldır. Fakirleşen hayatın bir sonucu olarak sıradan insanların yaşadığı bir semte yerleşmek zorunda kalırlar. Bu yaşamına yön veren biriyle, hayatının sonuna dek güvenip en yakın arkadaşı olarak kabul eteceği tek insanla, Siegfried Kricheis'la tanışmasını sağlar. Parasal sıkıntılarına rağmen kendisini hem bir anne hem de abla sevgisiyle büyüten Annerose sayesinde mutlu bir çocukluk yaşar. Ancak günün birinde Annerose'un saraya istendiği, dahası karşılığında babasına yüklü miktar para ödendiğini yani alenen satıldığını öğrenir. Kendisi de soylu olmasına rağmen o andan itibaren babasından, monarşiden, Kaiser'den nefret eder. Gaiden serisinde "Eğer birkaç yaş daha büyük olsam ablamla Özgür Gezegenler Birliği'ne iltica etmiş olabilirdim." derken bunu yapamayacak kadar küçük ve güçsüz olduğu zamanlara bile öfke duymaktadır. Ablasını geri getirebilmenin yolunun sadece sınırsız güç elde etmekten geçtiğini fark edince yaşamını tümüyle değiştiren bir karar verir ve henüz 10'lu yaşlarında iken askeri okula kayıt olur. Günlerce O'ndan habersiz kalıp endişelenen arkadaşı Kricheis'tan da aynı şeyi yapmasını ister. (Kabul edildikleri okul halk tabakasından insanlara açık değildir. Annerose bu noktada devreye girmiş ve nüfusunu kullanmıştır. Kaynak: Logh Kitapları 1. Cilt)

Sınıfının en iyisi olarak mezun olduğunda O ve Kricheis, İserlohn Koridoru'nda yer alan buz gezegeni Kapche-Lanka'da görevlendirilirler. Annerose ise bu süreçte  Kaiser'in gözdesi olmuş, kontes ünvanı verilerek saraya yerleşmiştir. Ondan bir önceki resmi gözde Markiz Susana von Benemunde ablasının yükselişinden hoşnut değildir. Reinhard'da bu öfkenin odağında yer alıp bir çok badire atlatırken kısa sürede göz dolduran başarılar kazanır. Parlak zekası ile üstlerinin dikkatini çekmektedir. Ama ablasının konumu, zaman zaman alaya alınmasını ve arkasının kollandığı söylentilerini beraberinde getirir. Gururlu genç adam çoğu zaman bunları sineye çekmek zorunda kalır. Odin'e döndüklerinde yaşam onlar için kolay değildir. Saray çevresinde de Annerose'u kabullenemeyenler, özellikle Markiz Susana von Benemunde, kadına acı vermek için kardeşini ortadan kaldırtmaya varan haince planlar kurar. Reinhard yine bir suikast çemberinde kalır ama tehlikeyi bertaraf etmeyi başarır. Bu süreçte Kesler ile yolları ilk kez kesişir. Daha sonra Teğmen rütbesi ile Odin Askeri Polis Karargahı'na nakil olurlar.

 

Reinhard, ablasının Kaiser üzerindeki nüfusu ile konum edindiğini iddia eden ve başarılarını hazmedemeyen soylulara aldırmaksızın savaş alanında zaferler kazanmaya devam eder. Henüz yirmili yaşlarının başında Oramiral olur. Yüksek amiralliğe terfi ettiği 4. Tiamate Savaşı'nda, ilk kez kendine rakip sayabileceği bir düşmanla mücadele eder. Öyle ki adam uyguladığı bir dizi başarılı taktikle imparatorluk güçlerinin arasından geçerek kendisinin de içinde bulunduğu amiral gemisini rehin alır. Özgür Gezegenler Birliği'nin dikkat çeken bu yeni yüzü Yang Wen-li'dir. Ancak Reinhard için bir süre sonra her savaşta stratejik yetkinliğini en iyi biçimde sergilerken mutlak zaferlerine çentik atan, hevesini kursağında bırakan ve yenmeyi saplantı haline getirdiği yegane kişi haline gelir. Askeri kariyerindeki hızlı yükselişi Astate Zaferi sonrası doruk noktasına ulaşmıştır. Kaiser tarafından soylu bir geçmişi olan Lohengramm ismi ve Kont ünvanının yanı sıra imparatorluk donanmalarının bir bölümü emrine verilir. Dolayısıyla artık kendi gücünü inşa etmek için önünde hiçbir engel kalmamıştır. Yaşamının belirli dönemlerinde karşılaştığı yetenekli askerleri (Gaiden ve sinemalarda yer alıyor) kendi donanma filolarına amiral olarak atar. Aralarında oluşan sosyal statü ve askeri kıdem farkına ayrımına rağmen Kricheis'la dostluğu devam eder ve ikili bu süreçte hiç ayrılmaz.

 

Askeri statüsü yanında yönetimdeki konum ve gücünün artışı artık özellikle kraliyete kan bağı olan yüksek soylular için tehlikeli ve rahatsız edici bulunmaktadır. Kaiser'in ani ölümü sonrası başbakan (şansölye) Lictenlade ile birlikte 7 yaşındaki Kaiser Erwin Josef''i tahta geçirmeleri taraflar arasındaki kutuplaşmayı netleştirir. Böylece ülkede tarihinin en büyük iç savaşı patlak verir. Dük Otho von Braunschweig ve Marki Wilhelmi Von Littenheim önderliğindeki soylular Lippstadt Birliği'ni oluşturur. Reinhard resmi kayıtlara asi olarak geçen birlik için donanmalarını sevk eder. Konseyinin seçkin  amirallerinin yetenekleri ve en çok da Kricheis'ın gösteriği askeri başarılar sonrası Littenheim ve donanması ortadan kaldırılır. Asi soylular uzay sahasında devam eden her savaşta ağır kayıplar verir. En nihayetinde önce Rettenberg ardından ana üs Geiersburg Kalesi düşer. Ancak Braunschweig'ın kendi toprağı olan Westerland Gezegeni'ne yönelik cezalandırma politikası sonucu düzenlediği nükleer saldırıyı, Oberstain'ın -kasıtlı biçimde- yanlış saat bildirerek rapor etmesi yüzünden engelleyemez. (Ginga Eiyuu Densetsu: Die Neue These'de ise tamamen bilinçi ve politik bir kararla engel olmaz.) Oberstain'a göre verilen iki milyon kurban o süreçte yaşanacak savaşlarda çok daha fazla insanın ölmemesini sağlayacak ve en nihayetinde halka savaşın haklılığı için mükemmel bir gerekçe sunulmuş olacaktır. Ancak neticede bu olayı duyan Kricheis'la ilk kez ciddi biçimde tartışır. Hatta Reinhard aralarındaki konum farkını hatırlatan cümleler sarf etmekten kendini alamaz. Böylece kadim dostu ile araları açılır. Aynı sıralar mahvolmanın eşiğinde kendi canı için Lohengramm'la pazarlık derdine düşen Braunschweig emir subayı Ansbach tarafından zehir içtirilerek öldürülür.

 

Zafer sonrası kutlama için amiralleri ile Gaiseburg'da bir araya gelen Reinhard esir edilen ancak başarılı bulduğu Amiral Fahrenaite'ı kendi safına katar. Sonrasında  Ansbach, ölü dükün bedenini muhafaza eden tabutla beraber salona girer. Kimse neler olduğunu anlayamadan cesedin karnından çıkardığı ateşli silahla Reinhard'ı hedef alır. Saldırıyı engellemek için öne atılan Kricheis her zaman ayrıcalık sahibi iken bu kez Oberstein'in değiştirdiği yeni emri nedeniyle salona girmeden silahını bırakmıştır. Dolayısıyla bedeniyle öne çıkarak fiziksel mücadeleye girer. Göğsünden ve şah damarından vurularak ağır biçimde yaralanır. Kısa süre öncesi yaşadıkları tartışma aralarında soğuk rüzgarların esmesine neden olsa da sadık dostu son dakikalarını yaşarken birlikte hayalini kurdukları "evrene hakim olma" idealini hatırlatarak O'na veda eder. Reinhard kendini kaybedecek ölçüde derin bir acı duyar ve uzun saatler tabutun yanından ayrılamaz. Ablaıyla yaptığı görüşme en sevdiği biricik insanla da yollarını ayırmasına neden olsa da bundan sonra arkadaşına verdiği söze sadık kalır. İçinde yanan pişmanlık ve vicdan azabını güce duyduğu açlıkla dizginlemeye çalışır. Verdiği her karar öncesi hayatta olsa dostunun mevcut durumda ne tavsiye edeceğini göz önünde bulundurmayı kendine ilke edindir ve bu doğrultuda muhtemelen yapabileceği birçok hatayı da engellemiş olur.
.
Sonraki süreçte iç savaş sonrası en önemli üç bakanlığı lağveden Lohengramm, Şansölyelik makamının tek ve mutlak sahibi olarak ülke idaresini devralır. Namalup bir kumandan olmasının yanı sıra başarılı bir idarecidir. Eski hanedanlığın soylulara verdiği imtiyazları büyük oranda halkın refah ve huzuru için kullanırken onlar için emsalsiz bir kahramana dönüşür. Bu süreçte iç isyan öncesi tanıştığı, zekası ile dikkat çeken Hildagarde von Mariendorf'u Özel Kalem Müdürü (Bir çeşit danışman ve sekreter) olarak atar. Genç kadın Kricheis'tan sonra fikirlerini önemsediği kişilerden biri olur. Öte yandan yegane rakibi olarak kabul ettiği Yang wenli ile bitmeyen mücadelesi sayesinde aslında hayatta kalma isteğini canlı tutmaya devam etmektedir. Varmillion Savaşı sonrası gerçekleşen tarihi yüzyüze görüşmede amansız iki düşman gibi değil iki dost gibi konuşurlar. Reinhard O'nu kendi safında görmeyi arzu etse de Yang için inandığı ve uğruna savaştığı değerlere sırt çevirmesi olası değildir. O da buna saygı duyar. Sonuçta emekliliğini onaylayarak sivil yaşama dönmesine izin verirken karşısındakine verdiği değeri gösterir.
 

Reinhard, henüz yirmi iki yaşında Goldenbaum Hanedanlığı'nı sonlandırarak hükümdarlık tacını giydiği gün gözleri çok sevdiği iki insanı arar. Ancak ne yazık ki onların orada bulunmasının imkanı yoktur. Lohengramm hanedanlığının (Diğer adı / Goldenlöwe Hanedanlığı) başladığı Yeni İmparatorluk dönemi, Özgür Gezegenler Birliği'ni tarih sayfalarından silen bir dizi olayla devam eder. Bu süreçte savaş heyecanını canlı tutan ateşin kaynağı Yang Wenli suikast sonucu öldüğünde kaybettiklerine bir yenisini eklerken adeta histerik biçimde sanki yolunu yitirmişcesine bir düşmana ihtiyacı olduğunu düşünür! Westerland olayının kanlı lekesini yeniden gösterdiği anma günü, bir kez daha kendi iç hesaplaşmaları ve iç yangınlarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Aynı günün akşamı yanında kalmasını istediği Hildagarde'ın varlığı ruhunu sakinleştirir. O güne değin aile kurma fikrinden uzaktır ama sorumluk duyguları ağır basar. Ertesi gün elinde bir buketle evlenme teklifi için Mariendorf malikanesine geldiğinde bir çocuk kadar acemi ve heyecanlıdır. Daha yolun başında güvenip planlarını anlattığı Kricheis'tan sonraki iki kişiden biri olan Oscar Von Reuenthal'la istemediği bir güç mücadelesine girer. Süreç kendisi için de yıpratıcıdır. Tıpkı kendi gibi ağır bir kayıp yaşayan Mittermeyer'ın acısını gözardı etmez. Haftalar sonra bir süredir uzağında kalmayı seçen Hildagarde'ın evlilik teklifine cevabını verdiği gün Reinhard'ın aynı zamanda baba olacağını öğrendiği gündür. 

 

 

Hanedanlığının veliaht prensine Alexander isminin yanı sıra çok sevdiği dostu Siegfried'in de ismini verir. Düğünden sadece bir kaç ay sonra bir kez daha donanmasının başında savaşa gitse de artık Altın Aslan'ın parlaklığı eskisi gibi değildir. İyice belirginleşen ateşli hastalığı gücünü gün be gün tüketmektedir. Mittermeyer'ın evlatlık oğlu Felix ile prensin tıpkı kendisi gibi iki iyi arkadaş olmasını ister. Savaş meydanında değil hasta yatağında 25 yaşında iken hayatını kaybeder.