Annerose Von Grunewald

Aile Soyadı: Müsel / Musel

Sivil Ünvanlar: Hanım
Asalet Ünvanları: Kontes Grunewald, Yeni İmparatorluk Dönemi: Prenses (?)
Eş (Resmi Değil) / (Odalık / Metres): Kaiser Frederich 4 / (Dul Kaldı)
Seslendiren: Keiko Han (OVA),Logh: Golden_Wings: Maaya Sakamoto (NT) (/Türkçe: ?)

Hatırlatma: Seri hakkında ayrıntı içerir. İzlemeyi düşünenlerin okuması önerilmez.

 

 

Uzay yılı 771'de dünyaya gelen Annerose için mutlu aile günleri annelerinin trafik kazasında ölmeleri ile son bulur. (Logh:GoldenWings) Kendini alkole veren babasının ilgisizliği  nedeniyle kardeşi için hem anne hem de abla rolünü üstlenmek zorunda kalır. Taşındıkları yeni semtte Reinhard'la arkadaş olan yan komşuları  Seigfried'e de ilgi ve sevgi gösterir. Günün birinde saray mensup bir soylu tarafından görülür ve güzelliği asiller arasında dillendirilir. Çok geçmeden söylentiler saraya ulaşınca genç kızın hayatı bir kez daha gölgelenir. Kaiser'in dikkatini çektiğinde ve O'nun gözdelerinden biri olmak üzere seçildiğinde  henüz 16 yaşındadır. Grunewald soyadını ile Kontes ünvanı verilerek saraya yerleşir. 

 

Manga (Illustration: Katsumi Michihara)

Ancak Kaiseri etkileyerek küçük kardeşinin yükselmesini sağladığını düşünen pek çok soylunun hedefi haline gelir. Özellikle bir önceki gözde konumundaki Markiz Sussanna Von Benemünde'nin kıskanç ve düşmanca davranışları O'nu neredeyse hayatına mal olacak tehlikelere maruz bırakır. (Bu konu yalnızca Gaiden kitaplarında vardır) Sarayda bulunduğu süre zarfında ancak izin verildiği ölçüde kardeşi Reinhard ve Kricheis tarafından ziyaret edilir. Bu görüşmeler her üçü içinde büyük sevinç ve mutluluk kaynağı olur. Sonunda ansızın Kaiser uykusunda ölünce özgür kalır ve saraydan ayrılarak kardeşinin yanına Neue Sanssouci'e yerleşir.

Logh Oav & Logh New Thesis

Annerose hırsı ve idealleri konusunda zaman zaman pervasızca davranıp hataya düşmesinden korktuğu kardeşini  sadece ve sadece o çok güvendiği kızıl saçlı çocuğa emanet eder ve bilir ki Kricheis her daim onun yanında olacak ve hayatı pahasına kardeşini gözetip kollayacaktır. Aralarındaki asla sözlere dökülmeyen aşk Kricheis'ın kendisine verdiği sözü tutmak uğruna hayatını feda ederek  ölmesi sonrası genç kadının vicdani anlamda yıkan en büyük kederi olur. 

 

Çok sevdiği kardeşini terk edip Kricheis'in mezar alanına yakın bir yere taşınarak sakin bir yaşam sürmeyi seçer. Aristokratların bertaraf edilmesinin ardından Hildagarde Von Mariendorf tarafından ziyaret edilir. Dük Lohengramm'ın kendisi için endişelerini sessizce dinleyen Annersoe güvenlik tedbirlerinin arttırılmasına yönelik talepleri önce reddetmek ister. Ancak daha sonra Hilda'nın mantık çerçevesinde sunduğu şartları makul bulur. Bu arada aralarında birbirlerine ilk adları ile hitap etme konusunda anlaşırlar. Reinhard sözünü tutar ve Siegfried'in ölümü sonrası yaptıkları ekran bağlantılı görüşmeden üç yıl sonra, Hildagarde'la düğünü için Phezzan'a gelene kadar, bir daha karşı karşıya gelmezler.

 

Tahtın iki numaralı kişisi haline gelmiş olsa da saraydan ve kardeşinden mümkün oldukça uzak durur. Hatıralarıyla birlikte, ama artık kendisi ile daha barşık bir biçimde yaşamına devam eden Annerose son kez kardeşini tamamen güvende olacağına emin olduğu Hildagarde'a bırakır. Hildegarde'ın Kaiserin olması ve veliahtın gelişi sürecinde saraya yerleşir ve saldırıya uğradıklarında O'nu ve doğmamış varisi sonuna kadar savunur. Doğumda küçük prensi Hildegarde'a veren de odur. Hayatı mücadele içinde geçen kardeşinin son dakikalarında onu yalnız bırakmaz.

 

Editör Yorumu:

 

Kitapları okuyana kadar Annerose'un Kricheis'tan kardeşine göz kulak olmasını isteyişinde safça bir iyi niyetten fazlasını düşünmemiştim. Ancak satırlarda animeden farklı olarak kardeşini gittiği yolda güvende tutmak isterken "bencilce" ve muhtemelen kendisine karşı fark ettiği "hisleri" sonuna kadar kullanan birini gördüm. İzleyenlerin hatırlayacağı üzere sıkça ölümünden kendini sorumlu hissederek "ben günahkar bir kadınım" derken sanki tetiği çeken kendiymiş gibi davranmasının altında da muhtemelen aynı neden vardı.